Kapitalist üretim, son otuz yılda derin bir başkalaşım geçirdi. Mal ve hizmet üreticisi olan sermayeyi, eskiden üstyapı olarak adlandırılan fikir, inanç, algı ve beğenilerin üretiminden ayırt etmek artık olanaksız. Bu dönüşüm emeğin de temelden başkalaşımını beraberinde getirdi: Artık yalnızca fiziksel emek gücü değil, bilgi, duygulanım ve arzular da işe koyuluyor. Hasılı, kapitalist üretim "mikropolitika" tabir edebileceğimiz bir boyut kazanmış durumda; kendisini gündelik toplumsal varoluşun dokusuna ve bizzat öznelliğe zerk ediyor.
Bugün kapitalist üretim tarzı ile öznelliğin üretimi arasında nasıl bir ilişki var öyleyse? Bu ilişkiyi birini diğerine indirgemeden veya insan doğası gibi belirsiz bir kavrama yaslanmadan nasıl açıklayabiliriz? Jason Read tam da bu sorulara yanıt arıyor. Marx'ı Marx'a karşı okuyan yazar kavramların gerilim ve temas noktalarında bulduğu ipuçlarıyla, öznelliğin üretimine dair bir düşünce inşa etmeye çalışıyor. Bunun için de Foucault'dan Althusser ve Balibar'a, Rancière'den Negri, Tronti ve Virno'ya kadar pek çok düşünürün metinlerinden yararlanıyor.
Read geleceğin karşı konulmaz yasalar tarafından önceden tayin edilmediğini, şimdiyi kuran arzu, emek ve ihtiyaçlar çokluğunun antagonist gücüne ve olumsallığına açık olduğunu gösteriyor. Böylece, her tür devrimci nostaljiden uzak bir şekilde, günümüze hâkim olan karamsarlığa karşı işleyen bir perspektif kuruyor.
Language
Turkish
Pages
288
Format
Paperback
Release
January 01, 2003
ISBN 13
9789753429610
Sermayenin Mikropolitikası: Şimdiki Zamanın Tarihöncesi ve Marx
Kapitalist üretim, son otuz yılda derin bir başkalaşım geçirdi. Mal ve hizmet üreticisi olan sermayeyi, eskiden üstyapı olarak adlandırılan fikir, inanç, algı ve beğenilerin üretiminden ayırt etmek artık olanaksız. Bu dönüşüm emeğin de temelden başkalaşımını beraberinde getirdi: Artık yalnızca fiziksel emek gücü değil, bilgi, duygulanım ve arzular da işe koyuluyor. Hasılı, kapitalist üretim "mikropolitika" tabir edebileceğimiz bir boyut kazanmış durumda; kendisini gündelik toplumsal varoluşun dokusuna ve bizzat öznelliğe zerk ediyor.
Bugün kapitalist üretim tarzı ile öznelliğin üretimi arasında nasıl bir ilişki var öyleyse? Bu ilişkiyi birini diğerine indirgemeden veya insan doğası gibi belirsiz bir kavrama yaslanmadan nasıl açıklayabiliriz? Jason Read tam da bu sorulara yanıt arıyor. Marx'ı Marx'a karşı okuyan yazar kavramların gerilim ve temas noktalarında bulduğu ipuçlarıyla, öznelliğin üretimine dair bir düşünce inşa etmeye çalışıyor. Bunun için de Foucault'dan Althusser ve Balibar'a, Rancière'den Negri, Tronti ve Virno'ya kadar pek çok düşünürün metinlerinden yararlanıyor.
Read geleceğin karşı konulmaz yasalar tarafından önceden tayin edilmediğini, şimdiyi kuran arzu, emek ve ihtiyaçlar çokluğunun antagonist gücüne ve olumsallığına açık olduğunu gösteriyor. Böylece, her tür devrimci nostaljiden uzak bir şekilde, günümüze hâkim olan karamsarlığa karşı işleyen bir perspektif kuruyor.