Macaristan doğumlu İngiliz yazar, gazeteci ve eleştirmen Arthur Koestler, Militanlar'da aktif bir militan olarak Alman Komünist Partisi'ne girişini, Parti içinde yaşadığı çelişkileri, Parti'den kopuşunu ve ideolojik olarak yeniden doğuşunu anlatıyor. Bu anlamda Koestler, Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında Sovyet rejimine karşı tavır alan aktif Avrupalı yazarların başında gelir. Kitap, Koestler'in hem ideolojik otobiyografisi olarak karşımıza çıkıyor hem de Sovyet rejiminin totaliter yapısı üzerine keskin bir eleştiri niteliği taşıyor. Dönemin siyasal düşün dünyasını algılamak açısından oldukça dikkat çekici bir kitap!
İnsanı çileden çıkaran bir haksızlığa karşı takınılacak tek onurlu tutumun, içebakışı daha uygun zamanlara erteleme pahasına, ayaklanma eyleminde sergilenen tutum olduğu da bir gerçek. Ancak, kokuşmuş bir toplumun, devrimci sürgünler verinceye dek kokuşturduğuna güven getirmek için, gerçek Tarih'te devrimlerin patlak vermesinde ağır basan yüksek nitelikli amaçlarla, devrimlerin son bulduğu yürekler acısı finali karşılaştırmak yeterlidir...
Macaristan doğumlu İngiliz yazar, gazeteci ve eleştirmen Arthur Koestler, Militanlar'da aktif bir militan olarak Alman Komünist Partisi'ne girişini, Parti içinde yaşadığı çelişkileri, Parti'den kopuşunu ve ideolojik olarak yeniden doğuşunu anlatıyor. Bu anlamda Koestler, Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında Sovyet rejimine karşı tavır alan aktif Avrupalı yazarların başında gelir. Kitap, Koestler'in hem ideolojik otobiyografisi olarak karşımıza çıkıyor hem de Sovyet rejiminin totaliter yapısı üzerine keskin bir eleştiri niteliği taşıyor. Dönemin siyasal düşün dünyasını algılamak açısından oldukça dikkat çekici bir kitap!
İnsanı çileden çıkaran bir haksızlığa karşı takınılacak tek onurlu tutumun, içebakışı daha uygun zamanlara erteleme pahasına, ayaklanma eyleminde sergilenen tutum olduğu da bir gerçek. Ancak, kokuşmuş bir toplumun, devrimci sürgünler verinceye dek kokuşturduğuna güven getirmek için, gerçek Tarih'te devrimlerin patlak vermesinde ağır basan yüksek nitelikli amaçlarla, devrimlerin son bulduğu yürekler acısı finali karşılaştırmak yeterlidir...