Dünyada daha çok bir yapısökümcü ve post-kolonyal teorisyen olarak tanınan Gayatri Chakravorty Spivak, tartışmayı, meydan okumayı ve açıksözlülüğü seven bir düşünürdür. Feminizmden Marksizme, edebiyat eleştirisinden post-kolonyalizme kadar çok çeşitli disiplinlerde çalışmaları bulunan Spivak, bu alanlardaki çalışmalarıyla hem kendi ülkesinde hem de bütün dünya çapında haklı bir ün kazanmıştır. Elinizdeki kitapta bir araya getirilen söyleşiler de, Spivak’ın entelektüel ilgilerinin uluslararası boyutunu yansıtmakta; Amerika’dan Hindistan’a, Çin’den Makedonya’ya farklı kültürel bağlamlarda yer alan eylemciler, araştırmacılar ve yazarlarla diyaloglar şeklinde onun fikirlerinin nasıl bir ufku beslediğini ortaya koymaktadır.
Ben ‘yurt’ ya da ‘kökler’ sorununa kafa yormaya hiç kalkmadım. Bazen, bu içerikte sorularla karşılaştığımda ‘köklerim havada’ deyiveriyorum. Anlıyor musunuz? Ben her yerde yurdumdayım, hiçbir yerde de yurdumun dışında değilim. Eğer bir insan kendini yurdunda hissediyorsa, yurt diye baktığı o yerin herhangi bir adı olmaz. Dolayısıyla, benim gözümde yurt bir tür istikamettir. Eve gidiyorum, evden ayrılıyorum öyle bir şey. Kalküta’da kiralık bir odada yaşıyorum. Ama kapıyı kapatıp, yünlü yatağıma uzandığımda, işte yurdumdayım, derim. Toparlarsak: ‘Yurt’ meselesi ve ona bir isim verme sorunu, ‘yurt’ fikrini ortadan kaldırıyor. Benim bir yurdum/evim var. Hatta birçok esas yurdum var. Benim muhayyilem böyle işliyor.
Dünyada daha çok bir yapısökümcü ve post-kolonyal teorisyen olarak tanınan Gayatri Chakravorty Spivak, tartışmayı, meydan okumayı ve açıksözlülüğü seven bir düşünürdür. Feminizmden Marksizme, edebiyat eleştirisinden post-kolonyalizme kadar çok çeşitli disiplinlerde çalışmaları bulunan Spivak, bu alanlardaki çalışmalarıyla hem kendi ülkesinde hem de bütün dünya çapında haklı bir ün kazanmıştır. Elinizdeki kitapta bir araya getirilen söyleşiler de, Spivak’ın entelektüel ilgilerinin uluslararası boyutunu yansıtmakta; Amerika’dan Hindistan’a, Çin’den Makedonya’ya farklı kültürel bağlamlarda yer alan eylemciler, araştırmacılar ve yazarlarla diyaloglar şeklinde onun fikirlerinin nasıl bir ufku beslediğini ortaya koymaktadır.
Ben ‘yurt’ ya da ‘kökler’ sorununa kafa yormaya hiç kalkmadım. Bazen, bu içerikte sorularla karşılaştığımda ‘köklerim havada’ deyiveriyorum. Anlıyor musunuz? Ben her yerde yurdumdayım, hiçbir yerde de yurdumun dışında değilim. Eğer bir insan kendini yurdunda hissediyorsa, yurt diye baktığı o yerin herhangi bir adı olmaz. Dolayısıyla, benim gözümde yurt bir tür istikamettir. Eve gidiyorum, evden ayrılıyorum öyle bir şey. Kalküta’da kiralık bir odada yaşıyorum. Ama kapıyı kapatıp, yünlü yatağıma uzandığımda, işte yurdumdayım, derim. Toparlarsak: ‘Yurt’ meselesi ve ona bir isim verme sorunu, ‘yurt’ fikrini ortadan kaldırıyor. Benim bir yurdum/evim var. Hatta birçok esas yurdum var. Benim muhayyilem böyle işliyor.