"Sıradışı kadın", romanın aynı zamanda anlatıcısı olan genç bir öğretmen... Aşkla, cinsellikle, sağ-sol çalışmalarıyla hayli travmatik, yazarın deyişiyle trajik bir şekilde tanışan bir kadın. Genç yaşta çok olumsuz yaşam koşullarıyla tanışan, erkek baskıcılığıyla, zorlama evlilik dayatmalarıyla mücadele eden ve tüm engelleri aşarak öğretmen olma amacına ulaşmasını bilen bir kadın bu... Onu sıradışı yapan temel özelliği, yaşadıklarını alışılmamış bir yüreklilikle, gerçekçi bir anlatımla ortaya koyması, cinsel bunalımları da dahil olmak üzere tüm bunlan şaşırtıcı bir açıklıkla dile getirmesidir. Erhan Bener bu yeni romanında, ülkemiz insanlarının son yıllarda yaşadıkları kimlik arayışlarını, her türden milliyetçi saplantıların neden olduğu trajik olayları, dinci bağnazlıkları, töre cinayetlerini irdeliyor. Özellikle de kadın-erkek ilişkileri açısından, cinsellik konusunda, aile içinde ve dışında yaşanan, hâlâ tabu sayılan kimi ayrımcı anlayışları deşip su yüzüne çıkarmak isteğini sergiliyor. Sıradışı Bir Kadının Otobiyografisi, içten anlatımı ile okuyucuyu duygulandıran, düşündüren, irdelemeleri ve çarpıcı sonu ile de irkilten, zengin içerikli, sürükleyici bir öykü. Yazann tüm yapıtlarında olduğu gibi, bireysel bir öykü örgüsü içinde toplumsal yapıyı, dönemsel değişimleri silkeleyen bir roman.
"Sıradışı kadın", romanın aynı zamanda anlatıcısı olan genç bir öğretmen... Aşkla, cinsellikle, sağ-sol çalışmalarıyla hayli travmatik, yazarın deyişiyle trajik bir şekilde tanışan bir kadın. Genç yaşta çok olumsuz yaşam koşullarıyla tanışan, erkek baskıcılığıyla, zorlama evlilik dayatmalarıyla mücadele eden ve tüm engelleri aşarak öğretmen olma amacına ulaşmasını bilen bir kadın bu... Onu sıradışı yapan temel özelliği, yaşadıklarını alışılmamış bir yüreklilikle, gerçekçi bir anlatımla ortaya koyması, cinsel bunalımları da dahil olmak üzere tüm bunlan şaşırtıcı bir açıklıkla dile getirmesidir. Erhan Bener bu yeni romanında, ülkemiz insanlarının son yıllarda yaşadıkları kimlik arayışlarını, her türden milliyetçi saplantıların neden olduğu trajik olayları, dinci bağnazlıkları, töre cinayetlerini irdeliyor. Özellikle de kadın-erkek ilişkileri açısından, cinsellik konusunda, aile içinde ve dışında yaşanan, hâlâ tabu sayılan kimi ayrımcı anlayışları deşip su yüzüne çıkarmak isteğini sergiliyor. Sıradışı Bir Kadının Otobiyografisi, içten anlatımı ile okuyucuyu duygulandıran, düşündüren, irdelemeleri ve çarpıcı sonu ile de irkilten, zengin içerikli, sürükleyici bir öykü. Yazann tüm yapıtlarında olduğu gibi, bireysel bir öykü örgüsü içinde toplumsal yapıyı, dönemsel değişimleri silkeleyen bir roman.