“Aralık 2005’te Bolivya seçimlerinin sonuçlarını öğrendiğinde Castro’nun maçlarda sevinen delikanlılar gibi neşeyle havaya zıpladığı söylenir. Güzel olan da budur; kendine ergen sevinçleri yasaklayan, hayal kurmayı da yasaklıyordur. Hem Castro, devrimler ile seçim zaferleri arasındaki büyük farkı en iyi bilen kişilerdendir. Her seferinde aşırılıklar ve ölçüsüzlüklerle patlak veren devrimler, başkalarının duyamayacağı bir davul sesinin ritmiyle dansa koyulurken, devrimin önderleri gözlerini hep yukarıya çevirirler ve yıldız yağmurunun ne zaman yağmaya başlayacağını merak ederler. Oysa bu hiçbir zaman olmaz ve gerçek hayat hükmünü sürdürür. İşte, Bolivar ile Marti, Fidel Castro ile Che Guevara o davul sesini duymuş insanlardır. Şimdi de sıra Castro’nun takipçilerinde, Hugo Chavez’de, Evo Morales’te ve onları takip eden Latin Amerika halklarındadır...”
“Aralık 2005’te Bolivya seçimlerinin sonuçlarını öğrendiğinde Castro’nun maçlarda sevinen delikanlılar gibi neşeyle havaya zıpladığı söylenir. Güzel olan da budur; kendine ergen sevinçleri yasaklayan, hayal kurmayı da yasaklıyordur. Hem Castro, devrimler ile seçim zaferleri arasındaki büyük farkı en iyi bilen kişilerdendir. Her seferinde aşırılıklar ve ölçüsüzlüklerle patlak veren devrimler, başkalarının duyamayacağı bir davul sesinin ritmiyle dansa koyulurken, devrimin önderleri gözlerini hep yukarıya çevirirler ve yıldız yağmurunun ne zaman yağmaya başlayacağını merak ederler. Oysa bu hiçbir zaman olmaz ve gerçek hayat hükmünü sürdürür. İşte, Bolivar ile Marti, Fidel Castro ile Che Guevara o davul sesini duymuş insanlardır. Şimdi de sıra Castro’nun takipçilerinde, Hugo Chavez’de, Evo Morales’te ve onları takip eden Latin Amerika halklarındadır...”